REKABET KURULU KARARLARI

1. REKABET KURULU KARARLARININ ÇEŞİTLERİ

A. GENEL DÜZENLEYİCİ İŞLEMLER

Türk idare hukukunda genel düzenleyici işlemler soyut ve genel geçer nitelikli işlemlerdir. Bu yönüyle, özel olarak bir gerçek veya tüzel kişinin statüsünde değil, ilgili herkesin hukuki statüsünde değişiklik meydana getirmektedir.

Rekabet Kurumu’nun teşkilatlanmasına ve rekabet hukukuna ilişkin yasal düzenlemelerin yer aldığı 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“RKHK”) 27. maddesi ile Rekabet Kurulu’na bu kanunun uygulanması ile ilgili olarak düzenlemeler yapma yetkisi tanınmıştır. Buna göre Rekabet Kurulu, genel olarak düzenleme yetkisini çıkardığı tebliğler aracılığıyla kullanmaktadır. Buna karşın Rekabet Kurulu ayrıca yönetmelik ve kılavuzlar da çıkarmaktadır. 

B. BİREL İŞLEMLER

Birel işlemler, genel düzenleyici işlemlerden farklı olarak, sadece ilgili gerçek veya tüzel kişi nezdinde hukuki statü değişikliği yaratmaktadır.

RKHK uyarınca, rekabet hukuku ile ilgili tesis edilebilecek birel işlemler üç ana sütun üzerine inşa edilmiş bulunmaktadır. Buna göre Rekabet Kurulu; RKHK’nın 4., 6. ve 7. maddelerinde düzenlenen teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylem ve teşebbüs birliği kararları, hakim durumun kötüye kullanılması teşkil eden piyasa davranışları ve birleşme-devralma işlemleri ile ilgili kendisine gelen şikayet, ihbar ve başvurular ile doğrudan kendisi tarafından re’sen incelenen uygulamaları değerlendirerek karar vermektedir. Bu bağlamda ön araştırma veya soruşturma açılmaması; ihlale son verme; birleşme-devralma bildirimlerine cevap verilmemesi halinde zımni kabul kararı ve idari para cezalarına ilişkin kararlar Rekabet Kurulu’nun nihai kararları arasındadır.

Bununla beraber, Rekabet Kurulu yalnızca sayılan hususlarda karar vermemektedir. Gerçekten de, RKHK’nın 5. ve 8. maddeleri uyarınca muafiyet ve menfi tespit kararı alma yetkisine de sahiptir. Örneğin; bir ticari aktörün, piyasada uyguladığı veya uygulayacağı ticari stratejinin rekabet hukukuna uygun olmadığının tespiti “menfi tespit” başvurusunun konusunu oluştururken; böyle bir stratejinin rekabet hukukuna uygun olmasa dahi, RKHK’da öngörülen şartları taşıdığının tespiti ise “muafiyet” başvurusunun konusunu oluşturmaktadır. Uygulamada menfi tespit ve muafiyet değerlendirmesi genellikle aynı başvuru kapsamında yapılmakta olup, Rekabet Kurulu’nca proaktif bir inceleme yürütülmektedir.

İlaveten, RKHK’nın 43. maddesi uyarınca teşebbüs veya teşebbüs birliklerince, Rekabet Kurulu tarafından rekabete aykırı anlaşmalar ile hakim durumun kötüye kullanılması ile ilgili yürütmekte olduğu önaraştırma veya soruşturma kapsamında rekabet sorunlarının giderilmesine yönelik olarak taahhüt sunulabilmektedir. Bu taahhütlerin yerinde olup olmadığı; taahhütler kabul edildikten sonra yeniden değerlendirilmesi; taahhütlere aykırılık iddiasıyla yapılan başvuru ve incelemelere ilişkin hususlarda da Rekabet Kurulu’nca karar verilebilmektedir.

Sayılanlar haricinde, her ne kadar RKHK’da açıkça düzenlenmemiş olmakla beraber, Dosyaya Giriş Hakkının Düzenlenmesine ve Ticari Sırların Korunmasına İlişkin 2010/3 sayılı Tebliğ ile hakkında soruşturma açılan veya nihai inceleme başlatılan teşebbüs veya teşebbüs birliklerinin dosyaya erişim hakkı da düzenlenmekte olup; tarafların dosyaya erişim talepleri Rekabet Kurulu tarafından karara bağlanmaktadır. 

2. REKABET KURULU KARARLARININ HUKUKİ NİTELİĞİ

Rekabet Kurumu, Türk idare hukuku sistemi içerisinde bağımsız idari otorite niteliğini haizdir. Bu sebeple, Rekabet Kurumu’nun karar organı olan Rekabet Kurulu aracılığıyla almış olduğu kararlar idari işlem niteliği taşımaktadır.

Önemle belirtmek gerekir ki, Rekabet Kurulu RKHK’nın 4., 6. ve 7. maddelerinde yasaklanmış davranışlar ile teşebbüs binalarında yapılacak yerinde incelemelerin zorlaştırılması, engellenmesi ve Rekabet Kurumu’na yapılan başvurularda yanıltıcı ya da yanlış bilgi veya belge verilmesi hallerinde, ilgili teşebbüsün cirosu üzerinden hesaplanacak idari para cezasına karar verebilmektedir.

Sonuç olarak, Rekabet Kurulu’nca verilen kararlar, idari para cezasına ilişkin olsun ya da olmasın, idari işlem niteliği taşımaktadır. 

3. REKABET KURULU KARARLARINA KARŞI YARGI YOLU

A. KARARLARA KARŞI BAŞVURU VE DAVADA USUL

Anayasa’nın 125. maddesi “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.” hükmünü amirdir. Dolayısıyla idari bir kurum ve bağımsız idari otorite niteliği taşıyan Rekabet Kurumu’nun, karar organı olan Rekabet Kurulu aracılığıyla tesis ettiği kararlara karşı yargı yoluna başvurulabilmesi mümkündür.

Rekabet Kurulu kararları, idari işlem niteliği taşıdığı için, kararlara karşı başvurulacak yargı yolu idari yargıdır. Bu bağlamda, Rekabet Kurulu kararlarına açılacak davalarda Ankara İdare Mahkemeleri yetkili ve görevlidir. Bu kararlara karşı ise, sırasıyla Bölge İdare Mahkemesi ve Danıştay nezdinde istinaf ve temyiz başvuruları yapılabilmektedir.

Rekabet Kurulu kararlarına karşı dava açma yetkisi için, idare hukukunda benimsenen kriterler dikkate alınmalıdır. Bu bağlamda Rekabet Kurulu kararına karşı dava açmakta kişisel, güncel ve meşru menfaati bulunan herkes dava açma hakkına sahiptir. Dolayısıyla örneğin bir teşebbüs hakkında soruşturma açılmamasına karar verilmiş ise, kararın iptalinde menfaati bulunan üçüncü kişiler de dava açma hakkına sahip olacaktır. Kurul kararlarına karşı dava açma süresi, aksine bir hüküm bulunmadıkça kararın ilgiliye tebliğinden itibaren 60 (altmış) gündür. Aynı durum, genel düzenleyici işlem olan yönetmelik ve tebliğlerin iptal istemiyle açılan davalar bakımından da geçerli olup, bu süre ilgili düzenleyici işlemin Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır.

Bununla beraber, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca, idari yargı yoluna başvurmadan önce, Rekabet Kurulu’na yapılacak bir başvuru ile, ilgili işlemin geri alınması, kaldırılması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem tesis edilmesinin talep edilmesi mümkündür.

B. KARARLARIN YARGISAL DENETİMİ

İdari işlemin iptalini konu edinen davalar bakımından, iptali istenen idari işlemin yetki, şekil, sebep, konu ve amaç unsurlarını taşıyıp taşımadığı incelenmektedir. Rekabet Kurulu kararları da idari işlem niteliği taşıdığından, idari yargı makamlarınca Rekabet Kurulu kararlarının bu unsurları taşıyıp taşımadığı incelenebilecektir.

Bununla beraber, Rekabet Kurulu karar almaya yetkili olduğu için uygulamada genellikle yetki yönünden bir iptal sebebine rastlanmamaktadır. Ancak istisnai olarak, genel düzenleyici işlemler yönünden Rekabet Kurulu’nun RKHK ile kendisine verilen yetki sınırlarını aşıp aşmadığı incelemeye konu olabilecektir.

Rekabet Kurulu kararları gerek usul gerekse esas yönünden incelemeye tabi tutulmaktadır. Son dönemde, idari yargı makamlarının rekabet hukuku alanında geliştirmiş olduğu bilgi birikimi ile daha yerinde yargı kararları verilmeye başlanmıştır. Dolayısıyla idari yargı makamlarının, Rekabet Kurulu kararına konu olayların esası hakkında piyasaya yönelik iktisadi ve hukuki yönden interdisipliner bir inceleme yaptığı söylenebilecektir. Usul yönünden incelemeye konu olabilecek hususlar ise, daha ziyade Rekabet Kurulu’nun hakkında karar verdiği ilgililere verilen süreler ve Rekabet Kurumu’nun kendi iç inceleme sürecindeki süre ve karar yeter sayılarına uyup uymadığı yönünden ortaya çıkabilmektedir. 

Bununla beraber, Rekabet Kurulu’nun RKHK’nın 9. maddesi kapsamında ilettiği bağlayıcı olmayan görüşleri, RKHK m.9/f.4 ile m.11/f.1(b) bendi kapsamındaki ihtiyati tedbir kararları, soruşturma veya önaraştırma açılması kararları ara karar niteliğinde olup, tek başına yargı yoluna götürülemezler. Bu kararlar, ancak nihai karar ile birlikte yargı yoluna götürülebilir. Ayrıca belirtmek gerekir ki, nihai karara karşı yargı yoluna başvurulması, kararın icrasını durdurmayacaktır. Bunun için yürütmenin durdurulması talep edilmelidir.

Yargılama sonucunda Rekabet Kurulu kararının iptaline karar verildiği takdirde, karar hiçbir sonuç doğurmamış gibi ele alınacaktır. Uygulamada özellikle soruşturma sonucu verilen idari para cezalarının iptaline ilişkin yargı kararları sonrası, Rekabet Kurulu yeniden soruşturma açabilmektedir.

Yol Tarifi